DTP, Dijitalleşme Yolunda Türkiye raporunu açıkladı

DTP, Dijitalleşme Yolunda Türkiye raporunu açıkladı

Haberlinki
Haberlinki
30 Ocak 2019 Çarşamba 15:45
DTP, Dijitalleşme Yolunda Türkiye raporunu açıkladı

Dijital Türkiye Platformu (DTP), Avrupa’nın dijital dönüşüm yaklaşımını ve PwC Türkiye ile birlikte hazırlanan Dijitalleşme Yolunda Türkiye raporunu açıkladı. 

TBV, TÜBİSAD ve TESİD işbirliğiyle kurulan Dijital Türkiye Platformu (DTP), Avrupa’nın dijital dönüşüm yaklaşımını ve PwC Türkiye ile birlikte hazırlanan Dijitalleşme Yolunda Türkiye raporunu açıkladı. İstanbul’da düzenlenen DTP ve Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) Başkanı Faruk Eczacıbaşı'nın evsahipliğindeki toplantıya Dijital Türkiye Platformu’nun da üyesi olduğu Digital Europe’un Genel Direktörü Cecilia Bonefeld-Dahl da konuşmacı olarak katıldı. 
Rapor, sürekli bir gelişim içinde olan dijital dönüşüm yeni iş alanları, yeni iş yapma biçimleri, değişen hayat tarzları, eğitim yöntemleri, güvenlik sorunları gibi birçok bilinmezi de gündeme taşıyor. Tüm kurum ve süreçleri önemli oranda değiştirecek bu dönüşümün, ekonomiler için olduğu kadar toplum için de muazzam fırsatlar ortaya çıkarması bekleniyor. Sektörün sorunlarının çözümüne ve sağlıklı gelişmesine katkı sunmayı amaçlayan DTP, Türkiye’nin vatandaşı, devleti ve iş dünyasını kapsayan bütüncül bir dijital dönüşüm gerçekleştirmesini sağlayacak politika önerileri oluşturuyor. 

Faruk Eczacıbaşı: "Güvenlik konusunda veya yapay zeka konusunda yapılacak çok şey var" 
DTP ve TBV Başkanı Faruk Eczacıbaşı İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Dijital Europe'un, Avrupa Birliği’nin dijital transformasyonunu sağlamak için özellikle iş dünyasında stratejilerin hazırlanması açısından çok önemli bir rol oynadığını ifade ederek, "Bizde Türkiye’de onlarla işbirliği yapıyoruz. Dijital Türkiye 2011 yılında kuruldu. Bizim amacımız stratejileri paylaşmak, doğruları öğrenmek, Türkiye’den de oraya katkı vermek ve bu çalışmaları devam ettirmek. Biz genelde buna üç açıdan yaklaşıyoruz. Hem bireysel hem kurumsal hem de özel sektör açısından yaklaşıyoruz. Her tarafta yapılacak çok şey var. Özellikle güvenlik konusunda veya yapay zeka konusunda yapılacak çok şey var. Nerede fırsatlar bulabiliriz, nasıl politikalar oluşturabiliriz, bunları konuştuk. Dünyada özellikle servis sektöründe ve ürün sektöründe ilişkiler çok yoğunlaşıyor. Her ne kadar zaman zaman küreselleşmeye çok kızıyorsak da bunun önünü almamıza imkan yok. İyi bir ürün, iyi bir servis her zaman dünyanın her tarafında kabul görüyor. Bununla Türkiye’nin başa çıkması lazım. Türkiye’nin bununla başa çıkabilecek gücü var. Yeter ki doğru organizasyonlar doğru stratejiler uygulayalım" şeklinde konuştu. 

"Yapay zeka endüstrileri büyük ölçüde değiştirecek" 
Türkiye’nin, dünya lideri şirketler ve yenilikçi şirketler tarafından önemli bir Avrupa ülkesi olarak tanındığını belirten Digital Europe Genel Direktörü Cecilia Bonefeld-Dahl, "Politika uzmanlığını paylaşmak ve hükümet ile AB arasında bir köprü olmak gayesiyle Türkiye'deki üyelerimizle yakın işbirliği içinde çalışıyoruz. Bu şekilde, yenilikçilik ve ticaretin güçlü gelişeceğine inanıyoruz. Teknoloji, özellikle son yıllarda çok önem kazanan yapay zekâ gibi yeni alanlar, tüm işletmeleri ve endüstrileri büyük ölçüde değiştirecek. Tüm potansiyel ve fırsatların üretim, eğitim ve sağlık hizmetlerini iyileştirmek için yeni işlere, yeteneklere ve çözümlere dönüştürülmesini sağlamak için hükümetler ve endüstrilerle birlikte çalışıyoruz" dedi. 

"Türkiye'yi 2023 ve ötesine taşıyacak en önemli unsur yerli imkanlarla dijitalleşme olacak" 
Dijital dönüşüm, beraberinde nesnelerin interneti, yapay zeka, veriye dayalı ekonomi gibi teknolojik açıdan ezber bozan gelişme ve potansiyelle birlikte geldiğini belirten TESİD Yönetim Kurulu Başkanı C. Müjdat Altay "Türkiye'yi 2023 ve ötesine taşıyacak en önemli unsur yerli imkanlarımızla dijitalleşme olacak. Bu alanda başarının yolu toplumun her kesiminin dijital dönüşümünün parçası olmasından yani dijital becerisi yüksek birey ve kurumlardan geçiyor. Söz konusu süreçte genişbant altyapımızı ne kadar çabuk güçlendirirsek, ülkemizin dünya liginde üst sıralara yerleşmesi de o kadar hızlı olacak. Diğer taraftan sadece Avrupa’da yılda ortalama 265 milyar euroya mal olan siber suçlar ile başa çıkabilmek için siber güvenlik’ odaklanılması gereken konuların başında geliyor. Türkiye’nin dünyadaki dijitalleşme sürecindeki konumunu ve gelecek için yol haritasını göstermesi açısından önemli bir kaynak niteliği taşıyan dijitalleşme yolunda Türkiye raporunun ülkemizde topyekûn yapılması gereken dijitalleşme çalışmalarına önemli bir rehber olacağına inanıyoruz" şeklinde konuştu. 

"Toplumun her kesimini içine alan dijital yetkinlikler planı oluşturulmalı" 
Dijital ekonominin üç ana yapı taşı dijital veri, yapay zeka, otonom robotlar, buyuk veri, artırılmıs ve sanal gerceklik, nesnelerin interneti gibi dijital teknolojiler ve dijital altyapıdır ifadelerini kullanan TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Erman Karaca, "Dijital veri birçok geleneksel sektörde yeni iş modelinin temeli oldu ve yeni sektörlere yol açtı, veri ekonomisi oluşmaya başladı. Türkiye olarak biz bu sürecin gerisinde kalamayız, bu bilincin hem kamuda hem de özel sektörde güçlenerek hızlı adımlarla hayata geçirilmesi önem taşıyor. Türkiye’nin 'Dijital Ekonomiye Dönüşüm Stratejisi'ni oluşturmamız ve dijitalleşmeyi hızlandıracak ekonomik değerleri ile adresleyerek yol haritalarını belirlememiz gerekiyor. Tüm dünya dijital ekonomi dönüşümüne giderken, Türkiye’nin rekabetçi kalmasına ve yüksek teknoloji ihraç eden bir ülke olmasına katkıda bulunacak hamleler yapmak kritik önem taşıyor. Bunun için ise: toplumun her kesimini içine alan dijital yetkinlikler planı oluşturulmalı, yapay zekanın ve veri ekonomisinin potansiyeli ortaya çıkarılmalı, e-Hizmetler teşvik edilmeli ve kolaylaştırılmalı, bağlantılar hızlanmalı, altyapılar ve siber güvenlik güçlendirilmeli” açıklamalarında bulundu. 
 

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.